NASA'ya ait James Webb Teleskobu'nun bu yıl uzaydan kaydettiği en çarpıcı görüntüler.
"Yaratılış Sütunlarına daha derin bir bakış"
James Webb Uzay Teleskobu, Hubble Uzay Teleskobu tarafından kaydedilen ve "Pillars of Creation" (Yaratılış Sütunları) olarak bilinen toz bulutunu görüntüledi. Dünya'dan yaklaşık 6 bin 500 ışık yılı uzaklıktaki Yılan Takımyıldızı'ndaki Kartal Bulutsusu'ndaki yoğun hidrojen ve toz bulutunu James Webb Uzay Teleskobu gözlemledi. İlk kez 1995 yılında NASA'nın Hubble Teleskobu tarafından çekilen görüntülerle adını duyuran, yoğun gaz ve toz bulutları içinde yeni yıldızların oluştuğu ikonik Yaratılış Sütunlarının oldukça ayrıntılı bir görüntüsünü yakalandı. Üç boyutlu sütunlar, kaya oluşumlarına benzese de çok daha geçirgen oldukları anlaşılıyor. Sütunlar, yakın kızılötesi ışıkta zaman zaman yarı saydam görünen soğuk yıldızlararası gaz ve tozdan oluşuyor.
Tarantula Bulutsusu'nda binlerce yeni yıldız
Tarantula Nebulası (bulutsu) olarak adlandırılan bu nebula, Samanyolu'na en yakın galaksilerdeki en büyük ve en parlak yıldız oluşum bölgelerinden biri olarak yıldız oluşumunu inceleyen astronomların gözdesi.
Tarantula Bulutsusu 161 bin ışık yılı uzaklıkta Büyük Macellan Bulutu galaksisinde bulunuyor ve adını, eski resimlerdeki örümcek bacaklarına benzeyen uzun tozlu ipliklerden alıyor.
Teleskop bu sefer "Hayalet Galaksi"nin detaylarını paylaştı.
32 milyon ışıkyılı uzaklıktaki göz kamaştırıcı 'Hayalet Galaksi'nin ya da Phantom Galaxy (M74) görüntüsü daha önce hiç olmadığı kadar net bi şekilde görülebildi.
NASA ve ESA'dan yapılan açıklamada, "James Webb'in keskin vizyonu, bu görüntünün merkezinden dışarı doğru sarkan görkemli sarmal kollardaki hassas gaz ve toz ipliklerini ortaya çıkardı. Nükleer bölgedeki gaz eksikliği, galaksinin merkezindeki nükleer yıldız kümesinin belirsiz bir görünümünü de sağlıyor" denildi.
M74 daha önce, galaksinin sarmal halindeki mavi ve pembe kollarını yakalayan, ancak bunun yerine parlak merkezini yumuşak bir sarı olarak gösteren Hubble teleskobu tarafından fotoğraflanmıştı.
Uzak bir ötegezegenin ilk görüntüsü
NASA, James Webb Uzay Teleskobu sayesinde, 355 ışık yılı uzaklıkta ve güneş sistemimizin dışındaki "HIP 65426 b" ötegezegeninin görüntüsünü paylaştı.
Jüpiter'in yaklaşık altı ila 12 katı büyüklüğünde kütleye sahip bir gaz devi olan HIP 65426 b ötegezegeni Dünya'dan 355 ışık yılı uzaklıkta bulunuyor ve 4,5 milyar yaşındaki Dünya'ya kıyasla 15 ila 20 milyon yaşında olduğu öngörülüyor.
"WASP-39b" adlı ötegezegenin atmosferi incelendi.
Webb Teleskobunun kaydettiği görüntüler yardımıyla söz konusu ötegezegenin atmosferik bileşenlerinin profili çıkarıldı ve sülfür dioksit de dahil olmak üzere çok sayıda bileşen tespit edildi.
Böylelikle NASA, bir ötegezegenin atmosferinin daha önce görülmemiş halini paylaşmış oldu.
26 Ağustos'ta, Güneş Sistemi'nin dışında yer alan "WASP-39b" ötegezegeninin atmosferinde, ilk kez karbondioksit olduğu belirlenmişti.
Satürn'e yakın büyüklükte kütleye sahip olduğu belirtilen WASP-39b, Jüpiter'in ise üçte biri büyüklüğünde.
Cartwheel (Araba Tekerleği ) Galaksisi
Büyük miktarda gaz ve tozun arkasında olmasına rağmen benzeri görülmemiş bir netlikle olan görüntü herkesi büyüledi.
Sculptor (Heykeltıraş) takımyıldızında Dünya'dan yaklaşık 500 milyon ışık yılı uzaklıkta bulunan Araba Tekerleği Galaksisi bu özel şekli iki galaksinin çarpışması sayesinde aldı.
NASA ve ESA yaptıkları ortak açıklamada, çarpmanın "bir taş atıldıktan sonra bir göletteki dalgalanmalar gibi" galaksinin merkezinden dışarı doğru genişleyen iki halka gönderdiğini aktardı.
Hubble vs. James Webb (James Webb Teleskobu'nun Hubble Teleskobu'ndan ne farkı var?)
1990 yılından bu yana hizmet veren ve çektiği görüntülerle herkesin hafızasına kazınan emektar Hubble Uzay Teleskobu çok sayıda keşfe öncülük etti. Astronomi çalışmaları için önemli bir yer edindiği için Hubble’a tam 5 kez astronot gönderilerek çalışma ömrü uzatıldı. Zaman zaman teknik arızalar yaşamasına rağmen hala çalışmalarına devam eden Hubble, 32 yıl öncesine ait teknolojiyle donatıldığı için hâliyle James Webb’e göre oldukça ilkel kalıyor.
James Webb, 6,2 tonluk ağırlığıyla Hubble’ın yarısı kadar, 6,5 metrelik ayna çapıyla ise neredeyse Hubble’dan 3 kat daha büyük. Bu sayede James Webb ile çok daha uzaklara bakmak, yani kainatın daha erken dönemlerine şahit olmak mümkün. Çünkü uzayda ne kadar uzağa bakılırsa, o kadar geçmişe gidiliyor. Bunun dışında Hubble yalnızca görünür ışıkta gözlemler yaparken, James Webb kızılötesi gibi başka dalga boylarında da gözlem yapabilme yeteneğine sahip.
Yerden 550 km yukarıda Dünya’nın yörüngesinde dolanan Hubble, Dünya’ya çok yakın olduğu için kısıtlı bir gözlem alanı ve süresine sahip. Ancak James Webb 1,5 milyon km uzaktaki L2 noktasında olduğundan onun için böyle bir durum söz konusu değil. Bu durum bir avantaj olduğu kadar bir dezavantaj da olabilir. Çünkü Hubble’a herhangi bir arıza durumunda astronot göndererek müdahale etme şansı varken, James Webb için bu mümkün değil.